this is a war
This is a war,
Not an attack,
But a stance of defense,
What am I to defend?
Something which is mine,
and only mine.
I don’t know my territory,
I don’t know how to defend either,
Neither do I know the attackers.
There is only one thing I know:
When I am under attack.
Be my guide.
Be my light.
I am ready to follow.
You are my birthright,
You are not given,
You cannot be taken either,
You have been taken at times,
I love you with your scars,
Be my guide,
Be my light,
I am ready to follow.
I was a rebel,
I fought my battles,
That was only crawling,
I am to be a warrior now,
I am to fight only one war,
I am to start walking now,
Be my guide,
Be my light,
I am ready to follow.
I am happy that we finally met,
Face to face,
I am happy to see and hear you,
Be my guide,
Be my light,
Let’s go.
youtube-music-oliver-koletzki-pleasure-of-the-very-first-time
[turkish translation]
Bu bir savaş,
Saldırı değil,
Ama savunma duruşu,
Ben neyi savunacağım?
Benim olan bir şeyi,
ve sadece benim.
Kendi bölgemi bilmiyorum,
Nasıl savunacağımı da bilmiyorum,
Saldırganları da tanımıyorum.
Bildiğim tek bir şey var:
Saldırı altında olduğum zaman.
Rehberim ol.
Işığım ol.
Takip etmeye hazırım.
Sen benim doğuştan hakkımsın,
Verilmedin,
Alınamazsın da,
Zaman zaman alındın,
Seni yaralarınla seviyorum,
Rehberim ol,
Işığım ol,
Takip etmeye hazırım.
Ben bir asi idim,
Çarpışmalarımı savaştım,
O emeklemeydi,
Artık bir savaşçı olacağım,
Sadece tek bir savaşa katılacağım,
Artık yürümeye başlayacağım,
Rehberim ol,
Işığım ol,
Takip etmeye hazırım.
Sonunda tanıştığımız için mutluyum,
Yüz yüze,
Seni gördüğüm ve duyduğum için mutluyum,
Rehberim ol,
Işığım ol,
Hadi gidelim.