Yeni OS, Yeni Deneyimler

Hep şu vizeler bitsin de şu Ubuntu‘yu kurup yeni bir şeyler öğreneyim deyip duruyordum. Gün geldi o vizeler bitti. Ben Ubuntu’yu kurdum hatta Windows kullanırken sıklıkla yapmadığım şeyi -blog yazmayı- Ubuntu kullanırken yapmaya karar verdim. Ubuntu’yu kuralı bir kaç hafta oldu. Bundan uzun zaman önce de hem sanal makinada hem de Windows’un yanına kurmuştum. Ancak sadece ne olduğunu görmek ve meraktan dolayı kurmuştum, kullanmak için kendimi zorlamadım. Ama günler ilerledikçi lisanslı antivirüs programım Norton’un süresi dolunca dedim yavaş yavaş kaçayım ben.

Şuan da Linux dağıtımlarından Ubuntu 12.04 LTS kullanmaktayım. Bütünüyle farklı bir deneyim, eğlenceli bir yolculuk. Şuan da Windows’a dönmemi, kullanmamı gerektiren bir durum yok. Sadece bir kaç oyun var, arada arkadaşlarla oynadığımız ama fazla oyun oynamayan biriyim. Linux dünyasını keşfetmeye devam edeceğim. Bu yolculuk sırasında öğrendiğim yeni şeyleri etrafta kağıtlara not olmak veya dosya dosya biriktirmek yerine blog düzeninde arşivlemek daha mantıklı geldi. Karşılaştığım sorunları anlık çözümler buluyor olsam da eminim aynı sorun bir hafta, bir ay sonra ya da bir sonraki kurulumda tekrar karşıma çıkacak. Tek seferlik olanların unutulma ihtimallerine karşı kendimce anladığım ve çözümlediğim şekilde farklı kaynaklardan derleyerek buraya not alacağım.

Evet burada Linux dünyasında, açık kaynak evreninde her şey bedava yardım etmek için hevesli, sorunlara çözüm üreten bir sürü gönüllü insan var. Ayrıca bu şekilde benden sonra yola çıkacaklar için, farklı mecaralar arayan insanlar için tecrübelerimi arşivleyerek bu topluma katkıda bulunmak istiyorum. Kafamdakileri konulara bölerek her blog yazısında tek konu etrafında bilgileri ve yorumlarımı paylaşmak istiyorum. Onlar kafamda belirdikçe yazmaya devam edeceğim. Bundan sonraki blog yazısı da büyük ihtimalle Ubuntu’yla, kurulumuyla ve nedenleriyle ilgili olacaktır.